E-ticarette ürün, müşteriyle fiziksel temas kurmaz. Müşterinin gördüğü tek şey; görseller, metinler ve süreçleri açıklayan bilgilerdir. Yani içerik, sadece pazarlama değil; distribütörlük, depolama, fulfillment ve satışın ortak iş dilidir. Yanlış ya da eksik kurulduğunda, tüm zincir bozulur.
İçerik denince çoğu kişi sadece “ürün açıklaması” ya da “blog yazısı” düşünür. Gerçekte içerik; ürün sayfasında gördüğünüz metinlerden, depoda kullanılan SKU tanımlarına, pazaryerlerine gönderilen teknik bilgilere kadar uzanan tam bir bilgi mimarisidir.
Bu zincirin herhangi bir halkasında içerik zayıfsa; operasyon, satış ve müşteri deneyimi otomatik olarak zayıflar.
Reklama para harcamak tek başına çözüm değil. Reklam, müşteriyi kapıya getirir; içerik o kapıdan içeri sokar. Eğer içerik zayıfsa, harcadığınız bütçe doğrudan boşa gider.
Kötü haber şu: İçerik tarafı düzeltilmeden, reklam bütçesini artırmak sadece daha fazla para yakmak anlamına gelir.
Yeni bir ülke, yeni bir pazar, yeni bir kitle… Burada ilk konuşan ürün değil, ürünü anlatan içeriktir. Özellikle Avrupa pazarında, kötü içerik; “hazırlıksız marka” algısı yaratır.
Pazara girişte içerik eksikse; süreçler yavaşlar, reddedilen listeler, onaylanmayan gönderiler, yanlış beklentiyle gelen müşteriler ortaya çıkar.
İçerik sadece dışarıya bakan yüz değildir; içeriden dışarıya akan veri setidir. Depoda yanlış ölçü bilgisi, fulfillment’ta yanlış SKU, pazaryerinde yanlış başlık… Kaynak hep aynıdır: bozuk içerik mimarisi.
Tedarik zinciri ile içerik birbirine bağlı değilse, operasyon “tahmine” çalışır. Tahminle yürüyen operasyon, uzun vadede kârlı kalmaz.
Müşteri; fotoğrafa, başlığa, bullet point’lere, açıklamaya ve yorumlara bakar. Hepsi aynı hikâyeyi anlatıyorsa, güven duygusu oluşur. Farklı şeyler anlatıyorsa, şüphe başlar.
Güven, e-ticarette “hissedilen” bir şey değildir; içerikle adım adım inşa edilen bir süreçtir.
Depoda ve fulfillment merkezinde işleyen şey “ürün” değil, ürünün verisidir. Boyut, ağırlık, paketleme kuralları, barkod, SKU, özel uyarılar… Bunların hepsi içeriktir ve standart değilse, süreç sürekli problem üretir.
Kısacası, içerik tarafı toparlanmadan depo veya fulfillment tarafında kalıcı verimlilik beklemek gerçekçi değildir.
İçerik ihmali çoğu zaman “sonra toparlarız” diye ertelenir. Gerçekte ise faturası ağırdır:
Burada devreye Grexon giriyor. Biz içerik konusunu sadece “metin yazımı” değil, uçtan uca e-ticaret mimarisi olarak ele alıyoruz:
İçerik, e-ticaret işinizde “boşluk doldurmak” için yazılan birkaç metin değil, operasyonun, pazarlamanın ve markanın ortak altyapısıdır. Ürün sayfalarınız, depolama ve fulfillment süreçleriniz, pazaryeri stratejiniz aynı içerik omurgasına bağlandığında; daha düşük maliyetle daha yüksek performans elde edersiniz. Grexon olarak, distribütörlükten depolamaya, fulfillment’tan profesyonel ürün içeriklerine kadar tüm bu yapıyı uçtan uca kurguluyor, işletiyor ve geliştiriyoruz.